İngiltere’nin son uluslararası arada gösterdiği performans, aslında birçok insanın düşündüğünden çok daha etkileyiciydi. Bunu daha öncesinde söylüyor olabilirim ama biraz cesur olalım; Alan Shearer’ın “Trent’in yapabileceği şeyleri yapabilen çok az İngiltere oyuncusu var” sözlerinden sonra aklımızda tam olarak ne dursun? Sonuçta, Trent Alexander-Arnold gibi oyuncular sıradanlık içinde kaybolup gitmeyecek kadar özgün. Gözlerimizi maçın içine daldırdığımızda, İngiltere’nin, özellikle Lee Carsley’nin ilk iki maçında nasıl bir etki yarattığını görebiliyoruz.
İngiltere’nin Performansı
İlk İzlenimler
Lee Carsley’nin teknik direktörlüğünde oynanan İrlanda ve Finlandiya maçları, İngiltere’nin potansiyelini sergileme fırsatı oldu. Maçların ilk yarısında takım, büyük bir ivme yakaladı. İkinci yarıda biraz geri çekilseler de, bu durumu anlamak zor değil; herkes biraz daha rahatlamıştı. Şu şekilde özetleyebiliriz:
- Jack Grealish: İki maçta da oldukça etkileyiciydi. %89 pas isabeti ve 5 kilit pas ile dikkat çekti.
- Declan Rice: Özellikle ilk maçta harika bir performans sergiledi. 12 top kapma ve %92 pas isabeti ile orta sahada hakimiyet kurdu.
- Angel Gomes: İlk tam maçında oldukça etkileyici bir performans gösterdi. 2 asist ve 3 şut ile öne çıktı.
Anthony Gordon hakkında da bir şeyler söylememiz gerek. O da Harry Kane ile birlikte muazzam bir ekip oluşturdular. Gordon’un 2 gol ve 1 asistlik katkısı, takımın hücum gücünü artırdı. Takımın sahada sağladığı tehdit, geçmişte gördüğümüz İngiltere ekiplerine göre daha zengin ve hızlı bir yapıya sahipti.
Özgürlük Teması
Enerji dolu futbolun arkasındaki sır, aslında “özgürlük” kelimesinde gizli. Anthony Gordon ve Harry Kane, bu terimi sıkça kullandılar. Alan Shearer’ın “Trent’in yapabileceği şeyleri yapabilen çok az İngiltere oyuncusu var” dediğimizde aklımıza gelen ilk isimlerden biri, Trent Alexander-Arnold’dır. Onun son iki maçı gerçekten yıldızlaşmasını sağladı ve Lee Carsley’nin sisteminde tam olarak aranan parçaydı. Daha önceki görevinde birçok kez gerekli özgürlük alanına sahip olamamıştı, ama şimdi her zamankinden daha rahat görünüyordu.
Trent Alexander-Arnold: Olmazsa Olmaz
Bir Yetenek Harikası
Trent’in yetenekleri sıradan bir futbolcunun çok ötesinde. Şöyle düşünelim; bir gol kastında koşarken, onu bulmak üzere uygun pası arayan tek kişi o değil. Onun pas yeteneği, aynı zamanda topla olan uyumu, gerçek anlamda hayranlık uyandırıyor.
- Pas Dağılımı: Çok geniş bir yelpazede pas atabiliyor. Son iki maçta ortalama 85 pas atarak %91 isabet sağladı.
- Kros Etkisi: Temiz ve oldukça etkili krosları ile rakip defansları alt üst edebiliyor. Maç başına ortalama 7 başarılı orta yapıyor.
- Koşu Yetenekleri: Düşük bir hızda bile hedefe ulaşabilme kabiliyeti, diğer oyuncuların arkasında kalmamasını sağlıyor. Maç başına ortalama 11.2 km koşu mesafesi ile takımın en çok koşan oyuncularından.
Golarla Dolu Bir Gelecek
Trent, İngiltere forması altında kendini göstermesi gereken bir yıldız. Ona verilen rol, Liverpool’daki gibi serbest bir yapıda oldukça etkili. Merkeze yakın bir pozisyonda oynaması, onun yeteneklerini sergilemesine yardımcı oluyor. UEFA Uluslar Ligi’ndeki performansı, Euro 2024 için umut veriyor.
Jack Grealish ve Takım Dinamiği
Özgürlük İçin Sınırları Zorlamak
Jack Grealish, başlangıçta #10 pozisyonunda görev aldı fakat gitgide daha serbest bir oyun tarzıyla kendini gösterdi. Bu da onu, Aston Villa’daki o özgür futbolcu haline geri döndürdü. Son iki maçta toplam 12 başarılı dripling yaparak rakip savunmaları zorladı.
Fark Yaratan Anlar
Harry Kane’in zaman zaman geride kalması, diğer oyuncuların ön plana çıkmasını sağladı. Anthony Gordon’un harika koşusu ve Trent’in muhteşem pası, maçın akışını değiştiren unsurlardı. Kane’in 2 gol ve 3 asistlik katkısı, takımın hücum gücünü artırdı.
Sonuçlar ve Adaylıklar
Lee Carsley, takıma katkı sağlama konusunda gösterdiği başarı ile dikkat çekti. Önümüzdeki haftalarda, acaba kalıcı teknik direktörlüğe yükselebilir mi? İngiltere’nin sahadaki durumu, gelecekteki karşılaşmalarda önemli bir rol oynayacak.
Harry Kane‘lik bir kariyerden daha fazlasını bekliyoruz. Onun özgüveni ve gol yeteneği, hem takım için hem de kendi kişisel başarısı için büyük bir avantaj. Eğer diğer oyuncuları doğru bir şekilde yanına alabilirse, İngiltere bir adım daha ileri gidebilir.
Son Düşünceler
Futbol, yalnızca takımların değil, aynı zamanda bireylerin de özgürlüğünün bir ifadesidir. Bu yaklaşım takım dinamiğine büyük katkı sağlıyor. Alan Shearer’ın “Trent’in yapabileceği şeyleri yapabilen çok az İngiltere oyuncusu var” derken yaptığı vurgu, sadece bir yetenek değil, özgür bir futbol oynamanın da geleceği anlamında.
İfade etmek gerekirse, belki de önümüzdeki büyük turnuvalar için umutlarımız bu özgür oyuncuların elinde. Düşüncelerinizi paylaşın; bu yayını yayarak daha fazla insanın görüşlerini almasına sebep olabilirsiniz. Merak ettiğimiz bir şey var; sizin favori oyuncunuz kim? Onun da özgür oynayıp oynamadığını düşündünüz mü?
Daha fazla bilgi ve futbol analizleri için: Betfair